6 Temmuz 2014 Pazar

HEP AZALDI!

Ötekilesme... Ben ve öteki... Ene, yani ben. Benin var olması için ötekilestiriyoruz. Tüketimin temelinde de var bu. Rekabet, enaniyet! Bencillik olmasa rekabet olur mu? Hep daha iyisini hakediyorsun mesajları, en iyisi olmalısın mesajları. Kendin ol diye diye, benzetiyorlar bizi kendi modellerine ve kendi modernitelerine...
Model adıgimiz kişiler değişmedi mi sizce de, çocuğun anneyi babayı, ya da kısaca birinci dereceden akrabayi model aldığı yıllar geride kaldı sanırım.  Öyle ya Hürrem sultan olmaya çalışan anneyi mi model alsın çocuk. Onun yerine Bihter olur daha iyi:) Minik minik kızları görüyorsunuz ağır makyajla kendinden emin! Hadise havasinda. Peki ne mutlu edecek bu nesli. Doyumsuz olmalarına şaşmamali. Dolaplar dolusu giysi arasında, giyecek hicbirseyim yok şükürsüzlüğü, bu nesilden çikti. Sistem varlık içinde ihtiyac üreterek, tüketim çılgın yapıyor bizleri.  Malum fitre, sadaka dağıtılıyor her ramazan.  Fitremizi beş ayakkabısı olana, bir altıncısı alsın diye mi vereceğiz.  Peki Afrika da pet şişeye ayağına geçirmiş insandan hiç mi sorumlu değiliz.  Bakın Çevrenizde maddi durumu kötü dediğimiz insanları da nasil tüketim yarışına sokmuş sistem. Bizler de görebilseydik keske, ihtiyacı olan alsın diye, şehrin değişik yerlerine konulmuş sadaka kutularini; ve ihtiyacı olandan fazlasıni almayan gerçek ihtiyaç sahiplerini! Keşke görmeseydik,  ben verdim, ben yardım ettim diyen, ilanlı zenginleri! Görebilseydik keske, "Gercek mülk sahibinin selami ile senin payını getirdim" diyen yüce insanları.
  Değişiyor her şey! Üzerindeki kıyafeti devlet büyüğüne yakistiramayanlara,- "Ben yönetimindeki insanlarin en fakirinin giydiğini giymezsem nasıl bu ülkeyi yöneten olurum." Diyen yüce insanlar gideli çok oldu!

1 yorum: