18 Şubat 2017 Cumartesi

LEGO AŞKI

Lego seven bir çocuğun annesi olmak... Yeni bir şeyler inşa etmeyi seviyororuz; çocuklarımızın da bu yönde çabalarını gördükçe keyiflenmemek elde değil. Bir çok farklı blok ve inşa oyunları var ama Lego bu sınıf içinde bir klasik, adeta bir efsane. Çocukken, Lego ile oynama şansım olmadı benim, ben toz toprak içinde değeneğe tutturulmuş plastik kapaklardan inşa ettiğimiz arabaları kovaladım. Şimdi yavrular mahrum bu imkanlardan, biz de blok oyuncaklarla güzel vakit geçirmelerinin tesellisini yaşıyoruz.

Lego tutkumuz nasıl başladı
Tamamen öylesine alınmış bir Lego helikopterin evimize gelmesi ile başladı aşk. Daha 4 yaşındaydı oğlum (kardeşi 2 yaşında); helikoptere kim yaklaşsa tedirgin oluyordu. Öylesine sıkıntıya girmeye başladı ki bir gün Lego dan intikam aldım ve geri gelmeyecek şekilde kaybettim kendisini (Ya da öyle sandım! Bu konuda hala affetmiyor beni). Fazla zaman geçmeden bir başkasını istedi, kısa bir süre sonra bir diğeri ve bir diğeri... Bu tam üç yıldır devam eden bir tutkuya dönüştü. Artık oğlum için oyuncak almak demek Lego mağazasında soluğu almak demek. O istedi, biz süreler verdik, hedefler koyduk ve aldık. Şu an çekmeceli bir dolap dolusu lego sahibi kendisi ve en büyük hayali ilerde bir Lego yapıcı olmak. Tüm legoları alacağı ve çocuklarını oynatacağı günlerin hayalini kuruyor.

Lego koleksiyonu hayali
Legoları yerleştireceği raf sistemini bile tasarlamış kafasında "Anne biliyor musun ben büyüyüp kalp cerrahı profesörü olunca, dünyadaki tüm legoları alıcım" Bu cümleyi duydukça endişeleniyorum. Birkaç kez Lego fiyatlarından bahsetmiş olabilirim, çok pahalı sürekli almamız doğru olmaz diye, onun etkisi mi bilemedim. Bu konuda bir hayli rahatsızım acaba bir şeyleri yanlış mı yaptım diye. Sürekli yenisini alma takıntısı bana normal gelmemeye başladı. Biz şu ya da bu mesleği yap gibi konuşmalar yapmıyoruz, dedesinin hayali kalp cerrahı profesörü olmakmış (genel cerrah kendisi)  ama nasip olmamış. Sağolsun babam, oğlumla sohbetlerinde klasik dede öğüdü "ben olamadım sen ol" demeden geri kalmadı:) Yavrucakta nasıl bir duygu oluştuysa artık illa profesör olayım ama çok param olsun ve tüm legoları alayım sancısı başladı. Bu noktada bir problem var da henüz çözemedim sıkıntıyı;)
Lego oynarken, daha çok da şu parçayı bulurmusun, şu da lazım, anne çıkarır mısın demek için beni de yanında bulunduruyor bal yumağım:) Ben de onun bu tutkusuna tanık olarak altılı beyaz, dörtlü mavi, minik ezik... talimatlarına uyarak işimi yapıyorum:)


Legoları seviyoruz
Her gün evde muhabbeti olan, her gittiğimiz yere bizimle gelen bu minik şeylerin dağınıklığı kalabalıklığı, heyecanı, üzüntüsü bizim hayatımızın bir parçası artık. Lego kutularından oluşan bir koleksiyonumuz bile var:) Artık kardeşi de büyüdü ve birlikte Legolarla yeni şeyler inşa edip, çok güzel oyunlar kuruyorlar. Arkadaşlarıyla oynamak için paylaşıyor logolarını ama hediye etmeye yanaşmaz pek. Bir de kitaba göre yaptığı legolarda oluşan en ufak kusur o logoyu "serbes Lego karışımının" içine gönderme sebebi; böyle de takıntılarımız var. Bu minik şeylerle imtihan oluyoruz:)

Lego toplama sanatı
Lego çok parçalı bir oyuncak olduğu için toparlanması gruplaşmasın bir hayli zor. Ben çözüm olarak minik parçaları renklerine göre farklı çekmecelere koydum; en alt çekmecede henüz ayrıştırılmamış özgür bölge var (serbest Lego karışımı). Lego sever çocuk anneleri aklınızda olsun, ben minik bir süpürge kürek koydum legoları yanına, dağınık legoları toplamak kolay oluyor. Bir başka önerim de beyaz bir çarşaf üzerinde oynatırsanız çarşafı uçlarından toplayıp bohça tekniğiyle toparlamanız pratik olacak.

Oyun oynamak çocuklar için yaşamın anlamı...Her çocuğun ilgi alanı farklı oluyor, bazısı için Lego başında oturmak çok sıkıcı olabilir; bu durumda bırakalım ve gözlemleyelim kendi tutkusu olan    oyunları bulsunlar ve mutlulukla oynayarak büyüsünler! Hayal kurmak da serbes; çünkü çocukların hayalleri gerçekleşmeye çok yakın:)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder